HAYVANLARDA KAN TESTLERİ VE ANLAMLARI HAY

Ayrıca kas nekrozunda,uzun ve ağır egzersizlerde geçici artışlara,bazı ilaçların kullanımında da geçici orta artışlara neden olabilir..

Total Protein:
Total protein düzeyi hakkında albumin ve globulin düzeyleri de incelenerek görüş oluşturulur..Albumin,karaciğer tarafından üretilmektedir.Kan albumin düzeyi,eksik yada düzensiz beslenmede,kronik hastalıkların akabinde vücut depoları yerine doldurulamadığından önemli ölçüde düşüş görülebilir.Ayrıca karaciğer yetmezliğinde,böbrek hastalıklarında,iç parazitlerde,ciddi yanıklarda da total protein düzeyi düşebilir..Globulinler terimi,immunglobullinleri kapsar ve vücudun,bakteri ve virüslere karşı savunma sisteminin bir kısmını oluşturan i mmun sistem tarafından meydana getirilen proteinlerdir.

Biluribin:
Biluribin,hemoglobin’in yıkımlanma ürünüdür.Hemoglobin eritrositlerin yapısında bulunan ve dokulara O2(oksijen)taşıyan moleküldür.Kan hücreleri öldüğü yada parçalandığı zaman,hemoglobin açığa çıkar ve,karaciğer tarafından hızla yıkımlanarak biluribin-glukoronid olarak atılır..
Biluribin düzeyinin normalin üzerinde olması,eritrosit yıkım artışının yada karaciğerde bir problem olduğunun bir göstergesidir.Eğer karaciğerde bir fonksiyon bozukluğu yada safra kanallarında bir tıkanma varsa,biluribin bağırsaklara salınamaz,kandaki düzeyi yükselir ve sarılık gerçekleşir..

Kolestrol:
Kolestrol,veteriner hekimliğinde insan hekimliğiyle aynı tıbbi öneme sahip değildir!Köpek ve kedilerde kalp damarlarının daralması ve tıkanması genel bir problem oluşturmamaktadır.Kolestrol düzeyindeki değişimler,bazı hastalıkların ikincil semptomlarını oluşturmaktadır..
Hayvanlarda tiroid bezinin fonksiyon yetersizliğinde,şeker hastalığında vb.yükselmektedir.Hayvanların açlık durumlarında yada yetersiz beslenmede,kolestrol düzeyinde düşme görülmektedir..

Trigliserid:
Kandaki lipid düzeyinde yükselme pankreatitis(pankreas yangısı),nefrotik sendrom,cushing sendromu,kolestaz,hipotitoidizm,aşırı şişmanlık ve steroid tedavisinde görülebilir..

Kalsiyum (Ca):
Kanda sabit-istikrarlı-miktarda bulunan bir mineraldir.Köpeklerde gebelik döneminde ve yavruların emzirilmesinde kalsiyum düzeyi önemli ölçüde düşmektedir.Yavrularda raşitizm,yaşlı hayvanlarda osteomalazide(bir çeşit kemik hastalığı),akut pankreatitisde(pankreas yangısı),böbrek yetmezliklerinde,hipoparatiroidizm ve glikokortiroid tedavisinde kan Ca seviyesi düşmektedir..İlave olarak bazı ilaç tedavilerinde,tümoral oluşumlarda da kalsiyum düzeyi etkilenmektedir.Kan Ca düzeyinin normalin üzerinde olduğu durumlarda kalp ve kas hastalıkları incelenmelidir..

İnorganik Fosfor (Pi):
Kan Pi düzeyi böbrek yetmezliklerinde,kemik kırıklarında ve aşırı vitamin D alımında yükselir.Raşitizm ve osteomalazide(bir çeşit kemik hastalığı) bağırsak emilim bozukluklarında ve hiperparatiriodizmde kan Pi seviyesi düşebilir..

Sodyum ve Potasyum (Na / K):
Sodyum ve potasyum düzeyleri,birbirine bağlı olarak değişir.Bu elementlerin kandaki düzeyleri,adrenal bezin kalp ve böbreklerin hastalıklarında,ilaç tedavilerinde önemli ölçüde değişmektedir.Buna karşılık kan düzeylerindeki değişiklikler,kalp ve böbrek hastalıklarında,ilaç tedavilerinde önemli ölçüde değişmektedir.Buna karşılık kan düzeylerindeki değişiklikler,kalp,sinir ve böbrek fonksiyonlarında ciddi bozukluklara yol açan ikincil problemlere neden olabilir..

Alkalin Fosfataz(ALP):
ALP,kemik,böbrek,bağırsak,plasenta ve karaciğer gibi çeşitli organlarda bulunur.Bu enzim,çeşitli kimyasal reaksiyonlar için yardımcı fonksiyonları olan bir enzimdir.ALP düzeyleri,hayvan türlerine göre farklılık gösterir.ALP aktivitesi köpeklerde,karaciğer ve kalp hastalıklarında ve kanserde,genç hayvanlarda kemik gelişiminin aktif olduğu durumlarda ve cushing hastalığında(böbrek üstü bezleriyle alakalı bir hastalıktır) yükselmektedir.Özelikle kedilerde karaciğer hastalıklarında yükselmesi,hastalığın tanısında önem taşır..

Alanin aminotransferaz(ALT;GPT):
Klasik ismi,glutamik piruvik transaminaz’dır.ALT,özellikle köpek ve kedilerde karaciğer fonksiyonları için önemli bir enzimdir.Karaciğere spesifiktir.İnsektisitlerden(böcek ilacı vb.)zehirlenmelerde,toksit karaciğer hasarında,hepatitisde(karaciğer yangısı),kolesitasisde(safra taşı)ve akut tıkanma sarılığında serum ALT düzeyi yükselebilir..

Aspartat aminotransferaz (AST / GOT):
Klasik ismi,glutamik oksalasetik transaminaz’dır.AST aktivitesi,karaciğer ve kalp kası hastalıklarının saptanmasında kullanılır fakat karaciğere spesifik değildir.AST düzeyi,iskelet kası lezyonlarında,akut hepatitisde,miyopatilerde(bir çeşit kas hastalığı),akut tıkanma sarılığında ve sirozda yükselebilir..

Gama-Glutamil transferaz (Gama-Gt):
Gama-GT,böbrekler,pankreas,karaciğer,dalak ve ince bağırsaklarda bulunur.Kolesitazisde,(safra taşı)akut hepatitisde(ani başlayan karaciğer hastalığı),tıkanma sarılığında,hepatik metastaslarda,(karaciğer hastalığı),pankreatik hastalıklarda,toksik gıda zehirlenmelerinde serum Gama-GT düzeyi yükselebilir..

Laktat Dehidrojenaz(LDH):
LHD,aktivitesi vücudun hemen tüm hücrelerinde bulunmaktadır. Karaciğer,kalp,böbrek ve kas hastalıklarıyla tümörlerin teşhisinde önemlidir.
LHD düzeyi şokta,ateş yükselmelerinde,ilerlemiş tümörlerde ve iskelet kası hastalıklarında önemli ölçüde,akut hepatitisde ise orta derecede yükselebilir..

HAYVANLARDA KAN TESTLERNİN ANLAMLARI
Klinik Biyokimya,sağlıklı hayvanın genel durumunun saptanmasında,hasta hayvanın hastalığının ayırıcı ve kesin tanısında,tedavinin takibinde,operasyona alınacak hayvanın anestezi öncesi sağlığı ve kondisyonu hakkında detaylı bilgiler verir.
Evlerinizde yaşayan hayvanların düzenli olarak kan analizleri yaptırmak,kedi ve köpeğimizin daha uzun süre sağlıklı ve güvenli olarak yaşamasına olanak sağlamaktadır..
Bilindiği gibi bir çok hastalığın(Hiperparatroidizm[troid bezlerinin fazla çalışması]
böbrek ve karaciğer hastalıkları vb.)klinik belirtileri,ancak hastalığın ileri evrelerinde meydana gelmektedir.Organizmada,önce biyokimyasal değişmeler,sonra organlarda fonksiyon bozuklukları ve ardından da,biçimsel(anatomik)bozukluklar ortaya çıkmaktadır..
Tanı testleri,gizli hastalıkların ortaya çıkmasını sağlar ve ciddi riskleri önemli oranda azaltır!
Veteriner Hekiminizin sizden test istemesi,gözünüzle gördüğünüz normal dışı belirtilerin muayene ile neden anlaşılmadığı,ayrı bir masraf kapısı açıldığı,sürekli aynı şeylerin talep edildiği,bu hastalığa 1-2 ilaç verilerek neden bir an önce tedaviye başlanmadığı soruları sıkça aklınızdan geçmiş olabilir..Ancak tıp,biyokimya vb.meslek gruplarından olmayanlarınızın, anlamlarını bilmediği rakamlardan ibaret gibi gözüken bu tetkikleri ve hekime ne anlam ifade ettiğini burada anlatmaya çalışacağız..

Bu testler,tedavide kullanılacak ilacın seçiminde,hastalık sırasında yada başlangıcında büyük önem taşır!
Bilinçli hekim, ilk gördüğünde bu hastalık budur ,tedavisi de budur!diyen hekim değil,tedaviyi şansa bırakmayan,tedavi sonrası başarı oranı en yüksek sonuçlar alabilen hekimdir,lütfen bunu unutmayınız!

KAN TESTLERİ VE ANLAMLARI:
Komple Kan Sayımı/Hemogram:Hemogram,kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin sayısını ve tiplerini incelemeye yarayan komple kan sayımıdır.Hemogram sonuçlarına bakılarak hayvanın,anemik olup olmadığı,enfeksiyon yada pıhtılaşma faktörleri ve bağışıklık sistemi ile ilgili bir problem olup olmadığı anlamaya çalışılır.
Veteriner Hekim,bu testlere kedi ve köpeklerde ateş,kusma,diyare(ishal),soluk mukoza,halsizlik ve iştah kaybı durumlarında da başvurabilir.Standart testler,anemi,löykemi(lökosit sayısının azalması),stres ve çeşitli enfeksiyonların göstergesi olabilir.Kan hücrelerinin sayısındaki azalma da genel olarak kanamanın ya da cerrahi komplikasyonların bir işareti olabilir..

Hemotokrit (Hct=PCV packed cell volum):
Kandaki eritrositlerin tüm kana olan %(yüzde) oranıdır.Hemotokrit düzeyinin düşmesi, anemi,parazit varlığı ve beslenme yetersizliğinin göstergesi olabilir.Hemotokrit değerin,hastalıkların kronik evrelerinde,karaciğer hastalıklarında,çeşitli kanser tiplerinde,dehidrasyonda(aşırı su kaybı) ve şokta yükseldiği görülmektedir..

Hemoglobin (Hb,HGB):
Eritrositlerde(kan hücresi) O2(Oksijen) taşıyan pigmenttir.Hemoglobin düzeyinin düşük olması,kanama,anemi,demir eksikliğinin işaretleridir.Hb düzeyinin artışı,eritrosit sayısındaki artışa yada B12 vitamini eksikliğine bağlı olabilir.

Ortalama Eritrosit Hacmi (MCV):
Normal,normalden küçük yada normalden büyük olan hücre hacmini gösterir.Hipertroidizm’de(troid bezlerinin fazla çalışması),belli grup anemide,MCV düzeyinde değişme görülebilir.Demir eksikliğinde,kedilerin bakteriyel hastalıklarında,yaşa bağlı olarak MCV düzeyindeki azalma görülebilir..

Lökosit Sayısı (WBC):
Vücudun bağışıklık hücrelerinin ölçümüdür.Lökosit sayısı artışı,vücutta bir enfeksiyon varlığını ve bu enfeksiyona karşı bir savaşın başlatıldığını gösterir.
Ayrıca kan hastalıklarının bir göstergesidir.Lökosit sayısındaki bir düşüş ise,ilaç veya kimyasal maddelerle zehirlenmelerde ve viral enfeksiyonlarda görülebilir..

Retikulosit:
Retükulosit sayımı,eritropoi ezisinin değerlendirilmesinde kullanılan en kolay ve rutin ölçümdür.Genellikle kemik iliği biyopsisi ve aspirasyonunun gereğini ortaya koyar.Retikulosit sayısının azalması genellikle anemi ile ilişkilidir.Düzeyin yükselmesi ise,kronik hemoroji ve hemolotik anemi ile ilgili olabilir..

Trombosit Sayısı (PLT=Platelet):
Trombosit Sayısı,kanın pıhtılaşmasında rol oynar.Kandaki düşük düzey,kemik iliğinin yetersizliğinde,çeşitli anemide,hemarojilerde intravaskular pıhtılaşma görülebilir.Yüksek düzeyi ise,kan damarlarında bir harabiyet,yaralanma veya kanser ile ilişkili olabilir..

Lenfosit / Monosit (M/L):
Lenfosit sayısındaki artış,kronik enfeksiyonlarda,azalış ise stress durumunda steroid ve kemoterapide görülmektedir..

Eozinofil (EOS):
Eozinofil sayısı,yangısal ve alerjik reaksiyonlarda parazit enfeksiyonların varlığında artış gösterir..

Biyokimyasal Testler:
Glikoz:
Hayvanlar tarafından diyetle alınan karbonhidratın sindirimi sonucu elde edilen glikoz,organizmada(karaciğerde) Glikojen halinde depo edilir.Bireysel olarak enerjiye ihtiyaç duyulduğunda,glikojen,glikoza çevrilir ve kana verilerek tüm vücuda dağılır.Normal kan şekeri düzeyi,60-120 mg / dl’dir.Hipoglisemi(kandaki şeker miktarı 60 mg / dl’den düşükse)yavru köpeklerde,özellikle küçük ırklarda sıklıkla karşılaşılan bir problem halindedir.Bu hayvanlarda halsizlik,koordinasyon bozukluğu ve hatta felç görülebilir.Bazı erişkin köpeklerde,hipoglisemi ile birlikte özellikle artmış ve uzamış aktivitelerde aynı problemlere rastlanılmaktadır(özellikle avcı ırkı köpeklerde).
Hipoglisemi aynı zamanda kanserin belirli tiplerinde ve kronik hastalıklarda ortaya çıkabilir.Kan alındığında hayvan stressli veya kızgın ise,kan şekeri düzeyinde hafif bir yükselme gözlemlenebilir.Bununla beraber şeker düzeyi,180 mg / dl’nin üzerine çıktığında tehlikeli durum ortaya çıkar.Glikoz düzeyi,böbrek eşiğini aşmaktadır ve idrarda glikoz görülmeye başlar.Bu da,diyabetin genel belirtilerinden biridir!Diyabet,’Diabetus Mellitus’ veye şeker hastalığı,insülin yetersizliğinden aynaklanmaktadır.İnsülin ,kandaki glikozon organizmada kullanımı için,kandan hücre içine girişini sağlayan hormondur..Yetersizliğinde,glikoz hücre içine giremez ve kan şeker düzeyi yükselerek hiperglisemiye neden olur.
Diyabetik hayvanlarda,900 mg / dl’ye yükseldiği görülmüştür.Ayrıca,köpeklerde yalancı gebelikte de hiperglisemi görülebilir..

Kan Üre Nitrojeni / BUN:
Üre,hayvanlar tarafından diyetle alınan proteinin yakılması sonucu ortaya çıkan makro moleküldür.BUN,vücut tarafından kullanılıp yıkımlandıktan sonra,metabolizmanın nitrojen içeren üre bileşkeleridir ve karaciğerde amonyaktan sentez edilirler,vücut tarafından kullanılmazlar ve böbrek tarafından atılırlar.Eğer böbrek,fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremiyorsa,bu birleşikleri kandan filtre edilemez(insanlarda bu duruma üremi denmektedir)ve diyaliz makinesine bağlanmayı gerektirir..
BUN yükselmesi,proteinin,nitrojen artıklarının vücuttan atılmadığına işarettir.BUN düzeyinin yükselmesinde akla gelecek ilk problem,böbrek hastalığıdır.
Kanda üre seviyesinin yükselmesinin başka nedenleri de olabilir.Eğer yeterli sıvı alınmadıysa(dehidrasyon),böbrek fonksiyonları yeterince gerçekleşemez.Ayrıca böbreklerde olan kan akışı azalırsa,kanın filtrasyonu yeterince gerçekleşemez ve bu,BUN düzeyini yükseltir.Örneğin kalp hastalıklarında dolaşım yavaşlar,tıkanmalarda da idrar vücut dışına atılamaz.İdrar kesesindeki birikmede üre düzeyi yükselmektedir.Normalde düşük BUN düzeyi sıklıkla karaciğer hastalıklarında da görülmektedir.Karaciğer,protein yıkımının meydana geldiği başlıca organdır..

Kreatinin:
Kreatinin,kaslarda kreatin fosfat’ın nonenzimatik hidrolizinin son ürünüdür ve böbreğin,filtrasyon oranının ölçümünde kullanılmaktadır..
Eğer kandaki kreatinin normalin üzerinde olursa,bu durum böbreklerin filtrasyon fonksiyonunu yeterince yapamadıklarının göstergesidir.
Ayrıca kas nekrozunda,uzun ve ağır egzersizlerde geçici artışlara,bazı ilaçların kullanımında da geçici orta artışlara neden olabilir..

Total Protein:
Total protein düzeyi hakkında albumin ve globulin düzeyleri de incelenerek görüş oluşturulur..Albumin,karaciğer tarafından üretilmektedir.Kan albumin düzeyi,eksik yada düzensiz beslenmede,kronik hastalıkların akabinde vücut depoları yerine doldurulamadığından önemli ölçüde düşüş görülebilir.Ayrıca karaciğer yetmezliğinde,böbrek hastalıklarında,iç parazitlerde,ciddi yanıklarda da total protein düzeyi düşebilir..Globulinler terimi,immunglobullinleri kapsar ve vücudun,bakteri ve virüslere karşı savunma sisteminin bir kısmını oluşturan i mmun sistem tarafından meydana getirilen proteinlerdir.

Biluribin:
Biluribin,hemoglobin’in yıkımlanma ürünüdür.Hemoglobin eritrositlerin yapısında bulunan ve dokulara O2(oksijen)taşıyan moleküldür.Kan hücreleri öldüğü yada parçalandığı zaman,hemoglobin açığa çıkar ve,karaciğer tarafından hızla yıkımlanarak biluribin-glukoronid olarak atılır..
Biluribin düzeyinin normalin üzerinde olması,eritrosit yıkım artışının yada karaciğerde bir problem olduğunun bir göstergesidir.Eğer karaciğerde bir fonksiyon bozukluğu yada safra kanallarında bir tıkanma varsa,biluribin bağırsaklara salınamaz,kandaki düzeyi yükselir ve sarılık gerçekleşir..

Kolestrol:
Kolestrol,veteriner hekimliğinde insan hekimliğiyle aynı tıbbi öneme sahip değildir!Köpek ve kedilerde kalp damarlarının daralması ve tıkanması genel bir problem oluşturmamaktadır.Kolestrol düzeyindeki değişimler,bazı hastalıkların ikincil semptomlarını oluşturmaktadır..
Hayvanlarda tiroid bezinin fonksiyon yetersizliğinde,şeker hastalığında vb.yükselmektedir.Hayvanların açlık durumlarında yada yetersiz beslenmede,kolestrol düzeyinde düşme görülmektedir..

Trigliserid:
Kandaki lipid düzeyinde yükselme pankreatitis(pankreas yangısı),nefrotik sendrom,cushing sendromu,kolestaz,hipotitoidizm,aşırı şişmanlık ve steroid tedavisinde görülebilir..

Kalsiyum (Ca):
Kanda sabit-istikrarlı-miktarda bulunan bir mineraldir.Köpeklerde gebelik döneminde ve yavruların emzirilmesinde kalsiyum düzeyi önemli ölçüde düşmektedir.Yavrularda raşitizm,yaşlı hayvanlarda osteomalazide(bir çeşit kemik hastalığı),akut pankreatitisde(pankreas yangısı),böbrek yetmezliklerinde,hipoparatiroidizm ve glikokortiroid tedavisinde kan Ca seviyesi düşmektedir..İlave olarak bazı ilaç tedavilerinde,tümoral oluşumlarda da kalsiyum düzeyi etkilenmektedir.Kan Ca düzeyinin normalin üzerinde olduğu durumlarda kalp ve kas hastalıkları incelenmelidir..

İnorganik Fosfor (Pi):
Kan Pi düzeyi böbrek yetmezliklerinde,kemik kırıklarında ve aşırı vitamin D alımında yükselir.Raşitizm ve osteomalazide(bir çeşit kemik hastalığı) bağırsak emilim bozukluklarında ve hiperparatiriodizmde kan Pi seviyesi düşebilir..

Sodyum ve Potasyum (Na / K):
Sodyum ve potasyum düzeyleri,birbirine bağlı olarak değişir.Bu elementlerin kandaki düzeyleri,adrenal bezin kalp ve böbreklerin hastalıklarında,ilaç tedavilerinde önemli ölçüde değişmektedir.Buna karşılık kan düzeylerindeki değişiklikler,kalp ve böbrek hastalıklarında,ilaç tedavilerinde önemli ölçüde değişmektedir.Buna karşılık kan düzeylerindeki değişiklikler,kalp,sinir ve böbrek fonksiyonlarında ciddi bozukluklara yol açan ikincil problemlere neden olabilir..

Alkalin Fosfataz(ALP):
ALP,kemik,böbrek,bağırsak,plasenta ve karaciğer gibi çeşitli organlarda bulunur.Bu enzim,çeşitli kimyasal reaksiyonlar için yardımcı fonksiyonları olan bir enzimdir.ALP düzeyleri,hayvan türlerine göre farklılık gösterir.ALP aktivitesi köpeklerde,karaciğer ve kalp hastalıklarında ve kanserde,genç hayvanlarda kemik gelişiminin aktif olduğu durumlarda ve cushing hastalığında(böbrek üstü bezleriyle alakalı bir hastalıktır) yükselmektedir.Özelikle kedilerde karaciğer hastalıklarında yükselmesi,hastalığın tanısında önem taşır..

Alanin aminotransferaz(ALT;GPT):
Klasik ismi,glutamik piruvik transaminaz’dır.ALT,özellikle köpek ve kedilerde karaciğer fonksiyonları için önemli bir enzimdir.Karaciğere spesifiktir.İnsektisitlerden(böcek ilacı vb.)zehirlenmelerde,toksit karaciğer hasarında,hepatitisde(karaciğer yangısı),kolesitasisde(safra taşı)ve akut tıkanma sarılığında serum ALT düzeyi yükselebilir..

Aspartat aminotransferaz (AST / GOT):
Klasik ismi,glutamik oksalasetik transaminaz’dır.AST aktivitesi,karaciğer ve kalp kası hastalıklarının saptanmasında kullanılır fakat karaciğere spesifik değildir.AST düzeyi,iskelet kası lezyonlarında,akut hepatitisde,miyopatilerde(bir çeşit kas hastalığı),akut tıkanma sarılığında ve sirozda yükselebilir..

Gama-Glutamil transferaz (Gama-Gt):
Gama-GT,böbrekler,pankreas,karaciğer,dalak ve ince bağırsaklarda bulunur.Kolesitazisde,(safra taşı)akut hepatitisde(ani başlayan karaciğer hastalığı),tıkanma sarılığında,hepatik metastaslarda,(karaciğer hastalığı),pankreatik hastalıklarda,toksik gıda zehirlenmelerinde serum Gama-GT düzeyi yükselebilir..

Laktat Dehidrojenaz(LDH):
LHD,aktivitesi vücudun hemen tüm hücrelerinde bulunmaktadır. Karaciğer,kalp,böbrek ve kas hastalıklarıyla tümörlerin teşhisinde önemlidir.
LHD düzeyi şokta,ateş yükselmelerinde,ilerlemiş tümörlerde ve iskelet kası hastalıklarında önemli ölçüde,akut hepatitisde ise orta derecede yükselebilir..

Sorbit Dehidrojenaz(SHD):
SHD aktivitesi en yüksek düzeyde karaciğerde bulunur ve karaciğere spesifik enzimdir.Kronik karaciğer yangısında normal düzeydeyken,akut hepatitisde(ani başlayan karaciğer hastalığı) çok yükselir.SHD düzeyi,karaciğer yağlanması ve akut toksik karaciğer yangılarında,ciddi abdominal operasyonlarda çok yükselir.
Safra kanalı tıkanmasında ise SHD aktivitesinde artış gözlenmez..

Kreatin kinaz(CK):
En yüksek CK aktivitesine iskelet kası,beyin dokusu ve kalp kasında rastlanır.CK aktivitesi,çeşitli kaza sonuçlarında,cerrahi operasyonlar sonrasında,kasların travmatik hasarının şiddetine göre,şokta,kas içi enjeksiyonlarında,kedilerde aortik trombozda(tıkanıklık),köpeklerde akut myositisde(ani gelişen kalp hastalığı) belirgin düzeyde yükselir..

Amilaz:
Amilaz,glikojen gibi kompleks karbonhidratların hidrolizini katalize eden bir enzimdir.Pankreas ve tükürük bezinden kaynaklanır.Pankreatitis ve pankreas tümörlerinde kandaki düzeyi yükselir.Kedi ve köpeklerde bazen pankreatitis görülmesine rağmen amilaz enzim düzeyi yükselmez ve tanı zorlaşır.Bu durumda pankreastan diğer salgılanan lipaz enzim (bir çeşit pankreas enzimi)düzeyine bakmak gerekir.Lipaz enzim düzeyi,pankreas yangılarında ve tümörlerde yükselebilir..